hürriyet

17 Haziran 2014 Salı

BAHAR OKUMA ŞENLİĞİ SONUÇ






                                                    


 Bir şenliğin daha sonuna geldik ve ben çok mutluyum.. listemi tamamladım.. bu güzel şenlik için pinuccia ya çok teşekkür ediyorum ve işte benim okuduklarım:

 1. Kategori (10 puan): Tavsiyelerine güvendiği birinin önerdiği bir kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa).
Germinal, Emile Zola, İş Bank. Kültür Y., 556 syf
2. Kategori (15 puan): Bir şiir kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).
Sevda Sözleri, Cemal Süreya, YKY, 329 syf
 3. Kategori (15 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Ötekiler Arasında, Jo Walton, İthaki, 381 syf
4. Kategori (15 puan): Bir öykü kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).
Kadından Kentler, Murathan Mungan, Metis, 290 syf
5. Kategori (20 puan): Adında bir çiçek adı olan veya "çiçek" sözcüğü geçen bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Kır Çiçeği Tepesi, Kimberly Freeman, Arkadya , 534 syf
6. Kategori (20 puan): Şimdiye kadar hiç bir kitabını okumadığı bir kadın yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
22 Britanya Yolu, Amanda Hodginson, Arkadya, 452 syf
7. Kategori (20 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Işığı Ararken, Elizabeth Haynes, Feniks, 510 syf
8. Kategori (20 puan): Sinemaya uyarlanmış bir kitabı okuyup filmini izleyenlere (En az 200 sayfa).
Kelebek, Henri Charriere, e yayınları, 565 syf
9. Kategori (20 puan): Kütüphanesinde en uzun süredir okunmayı bekleyen o kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa).
Özgürlüğün Elli Tonu, E L James, Pegasus, 704 syf
10. Kategori (25 puan): Kendisi doğmadan en az 100 yıl önce yazılmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

Jane Eyre, Charlotte Bronte, Martı, 576 syf
11. Kategori (25 puan): Rus edebiyatından bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).
Ölü Canlar, Gogol, İskele, 342 syf
12. Kategori (45 puan): Aynı yazardan en az 1.200 sayfa kitap okuyanlara.
Beatrice, Philippa Gregory, Artemis, 768 syf
Bakirenin Aşığı, Philippa Gregory, Artemis, 640 syf
Boleyn Mirası, Philippa Gregory, Artemis, 648 syf

TOPLAM PUAN: 250
TOPLAM SAYFA SAYISI: 7295

10 Haziran 2014 Salı

GERMİNAL


bu ay kitap ağacı ve kitap kardeşliği olarak Emile Zola nın 1885 yılında Fransa daki bir madendeki işçilerin grevini konu alan Germinali okuyoruz.. bu ay bu kitabı okuyarak mayıs ayı içinde yaşanan maden faciasını daha iyi anlamak adına bu kitap okunuyor bu ay tüm kitap severler tarafından..
  evet Emile Zola bu kitabı 129 yıl önce yazmış. maden işçileri yaşadıkları sıkıntılardan,açlıktan ve almaları gereken yöğmiyelerin haksız sebeplerle kesilmesinden bıkarak greve gidiyorlar. bizde bu direniş boyunca yaşananları okuyoruz. kentsoylular güllük gülistanlık hayatlarına vurdumduymazlıkla devam ederken, acıları çekmek, açlıktan ölmek yine işçilere kalıyor. ve yine boyun eğmek. başka çareleri yok çünkü.. Maden işçilerinin çalışma koşullarını okudukça açlık ve sefaletle geçen hayatın, direnişle ve kaybelilen canlarla belleri dahada bükülen halkın acısı beni derinden üzdü.. Emile Zola umutla diyor ki: "ölümlere rağmen umut yükselecek.bu kar zavallı insanın ölümüne sebep olan burjuvalara şans getirmeyecek.birgün mutlaka cezalarını görecekler. Tanrı yoksa bie patronlardan intikam almamız için yeni bir Tanrı doğacak."

içimi sızlatan altılı çizili cümleler:

"....içimde ölene dek beni ısıtacak kömür var.."syf 9

"...aslında kürek mahkumlarına yaraşan bu işi bulduğuma bin şükrederek.. "syf 44

"..terin yedi kat dibinde, binlerce ton ağırlığındaki toprak atında, madenin o bunaltıcı havasında.."syf 46

"Papazlar o anlattıklarına kendileride inanmış olsa, daha az yiyip daha çok çalışarak yukarıda kendilerine daha iyi bir yer bulmaya uğraşırlardı.." syf 174

"..yoksulların varlıklılar için birbirleini öldürmesi ne iğrenç şeydi.."syf 433

"..Paris kaldırımlarından çok çok uzakta, kömür tozuna bulanmış bir ülkede meydana gelmiş, kısa zamanda unutulup gidecek sıradan bir olaydı nihayet. Yakında herşey unutulurdu..."syf 455

"Halk dediğin iyilik nedir bilmez, yarın sana da yuh çeker! deyişini anımsıyordu."syf 465

"..yapı kendiliğinden çökecek, bugün işçilere silah çeken askerler, yarın aynı silahlarla işverenleri tarayacaktı. Yüzlerce yıldır sürüp gelen boyun eğme alışkanlığı, şu anda bellerini büken sürü düzeni sarsılmış, haksızlığın daha çok süremeyeceği, iyileri kayıran Tanrı öldüyse, onun yerine yoksulların öcünü alacak yeni bir Tanrının geleceği inancı uyanmıştı içinde." syf 543

5 Haziran 2014 Perşembe

EGENİN DİŞ BUĞDAYI PARTİSİ

evet bu kadar zaman yazmassam bir sürü post birikir ve parmaklar yorulur. tembelliği bırakıp  5 kitap yorumumu bitirdikten sonra sıra Egenin diş buğdayı partisini anlatmaya.
internette bir sürü araştırma yaptıktan ve planlamalaları listeledikten sonra hazırlanmaya başladık. listemizde:
1- süslemeler
2- davetlileri arama
3- yemekler
4- müzik
5- temizlik
6- PARTİ BAŞLASIN
 süslemeler işin en zor kısmı gelmişti başlangıçta bana ancak internette Gaziantep Parti Parkı keşfedince işler kolaylaştı ve hemn görüştük ve yanlarına giderk süslemelimizi aldık ve tasarımlarımızı bildirdik..
işte onlar:
  bu küçük diş şeklindeki mandal tutacak çok şekerdi.


  ellerinde hazır yazı oladığı için tasarımı kararlaştırdık ve ortaya bu harika yazı çıktı..



 kapı süsü olmazsa olmaz dimi..


 ve kaseler.. hazır kase olarak kağıtlar mevcuttu ama ben kendi taramımı tercih ettim biraz yorulsamda değerdi değil mi?


 tabak, peçete ve bardak.. çocukların çok hoşuna gitti tabiki..


balonlarda çok şeker dimi. eve giderken çocuklara verdim ve çok mutlu oldular..

 ve şapka yine tasarımını bizim isteğimize göre yaptılar ve harika oldu..çocuklar buna bayıldı tabiki..


ve ziyafet kısmı.. arkadaşım naciye ve eşimin yardımıyla tam zamanında yetiştirdik.. mercimek köftesi, kalp ve yıldız şehriye salatası, tatlı ve tuzlu kurabiyeler, haşhaşlı tatlı, pudingli pasta ve tabiki HEDİK..




ve kaseler HEDİKle dolsun..

PARTİ BAŞLASIN..
Egenin başından aşağı 20 tane buğday tanesi döktük ki dişleri sağlıklı ve zorlanmadan çıksın..




ve egenin önüne çeşitli nesneler koyduk. hangisini seçerse onu olacağına inanılır..
kitap, fotograf makinesi kabı, termometre altı, uğur böceği, makas, kaşık kalem, ayna ve top.. oğlum önce termometreyi sonra kitabı aldı.. sanırım annesi gibi okumayı seven bir sağlıkçı olacak..




neticede yorucu ama çok güzel bir gün oldu..

SON KAMELYA


artık ne arkadya ya nede Sarah Jio ya diyecek laf bulamıyorum.. Arkadya yayaınevi hayatımıza girdiğinden beri renkli ve harika kitap kapakları, muhteşem kağıt ve baskı kalitesi ve bayıldığımız püsküllü ayraçları.. teşekkürler Arkadya.. umarım tüm yayınevleri sizi dikkate alır..
ve Sarah Jio sen ne muhteşem bir kadınsın, bir insan hem bu kadar güzel hem de bu kadar başarılı olur mu kanıtı sensin.. 3 çocuğunla bu kadar harika kitapları nasıl yazıyorsun hayranım sana.. her kitap ayrı güzel arkadaşlar.. hayatımıza iyiki girdin Sarah..
Son Kamelya  kapağı en beğendiğim , aralarında tercih yapmak zor olsada ilk göz ağrım Mart Menekşeleri..
Son Kamelya yine ikili zamanda ve yine kadın mücaleleriyle dolu.. ve bir solukta bitiveriyor yine.. iyi okumalar diliyorum..
puanım: :)